Fıkralar
Dargınlık
Temel ile karısı kavga edip küsmüşler ve birbirleriyle konuşmuyorlarmış. İsteklerini bir kağıda yazarak gideriyorlarmış.
Yine bir akşam Temel kağıda:
"Fadime beni sabah 6 da uyandır." diye yazmış.
Sabah olduğunda bir uyanmış ki saat 8. Tam Fadime'ye bağıracakken bakmış ki kağıda bir not eklenmiş:
"Temel kalk, saat
6."
Yine bir akşam Temel kağıda:
"Fadime beni sabah 6 da uyandır." diye yazmış.
Sabah olduğunda bir uyanmış ki saat 8. Tam Fadime'ye bağıracakken bakmış ki kağıda bir not eklenmiş:
"Temel kalk, saat
Pazarlık
Kayseri'de bir ilkokulda matematik dersinde öğretmen öğrenciye sormuş:
"Altı kere altı?"
"Otuz dokuz."
"Otur, sıfır." diye bağırmış öğretmen.
Öğrencinin bir arkadaşı dönüp merakla sormuş:
"Ya bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?"
"Pazarlık edecektim, anlamadı."
"Altı kere altı?"
"Otuz dokuz."
"Otur, sıfır." diye bağırmış öğretmen.
Öğrencinin bir arkadaşı dönüp merakla sormuş:
"Ya bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?"
"Pazarlık edecektim, anlamadı."
Pratik çözüm
Adamın biri psikologa gitmiş ve sıkıntısını anlatmaya başlamış:
"Geceleri uyuyamıyorum efendim, sürekli yatağın altında biri varmış gibi geliyor. Yatağın altına iniyorum, bu seferde sanki yatağın üzerinde birileri varmış gibi geliyor." Doktor:
"Alt aylık bir çalışma sonucu bu sorunu hallederiz." demiş.
"Peki vizite ücreti ne kadar?" diye sormuş adam.
"Seans başı 50 dolar haftada üç seans." diye cevaplamış doktor. Adam da fiyatı duyunca hemen kalkıp çıkmış muayenehaneden. Doktor, bir kaç ay sonra sokakta hastaya rastlamış alaycı bir tavırla gülerek:
"Ne oldu hastalıktan kurtulabildin mi?" diye sorunca adam da gülerek:
"Evet hem de bir şişe şaraba hallettim." Doktor çok şaşırmış:
"Nasıl yani?"
"Sizden çıktıktan sonra birahaneye uğradım, biramı içerken yanımdaki berduşla dertleştik, ona bir şişe şarap ısmarladım, o da bana karyolanın bacaklarını kesmemi tavsiye etti."
"Geceleri uyuyamıyorum efendim, sürekli yatağın altında biri varmış gibi geliyor. Yatağın altına iniyorum, bu seferde sanki yatağın üzerinde birileri varmış gibi geliyor." Doktor:
"Alt aylık bir çalışma sonucu bu sorunu hallederiz." demiş.
"Peki vizite ücreti ne kadar?" diye sormuş adam.
"Seans başı 50 dolar haftada üç seans." diye cevaplamış doktor. Adam da fiyatı duyunca hemen kalkıp çıkmış muayenehaneden. Doktor, bir kaç ay sonra sokakta hastaya rastlamış alaycı bir tavırla gülerek:
"Ne oldu hastalıktan kurtulabildin mi?" diye sorunca adam da gülerek:
"Evet hem de bir şişe şaraba hallettim." Doktor çok şaşırmış:
"Nasıl yani?"
"Sizden çıktıktan sonra birahaneye uğradım, biramı içerken yanımdaki berduşla dertleştik, ona bir şişe şarap ısmarladım, o da bana karyolanın bacaklarını kesmemi tavsiye etti."
Tatlı mı?
İki akıl hastası havuzun başına gelirler, biri hemen havuza atlar, suyu içer, azıcık içtikten sonra tükürür bunu gören diğer akıl hastası:
"Ne yaptın sen şimdi?" der.
Havuzdaki hasta:
"Geçen gün iki şeker atmıştım, tatlı oldu mu diye bakıyordum ama olmamış." der.
Dışardaki hasta:
"Sen deli misin nesin yahu, karıştırsana…"
"Ne yaptın sen şimdi?" der.
Havuzdaki hasta:
"Geçen gün iki şeker atmıştım, tatlı oldu mu diye bakıyordum ama olmamış." der.
Dışardaki hasta:
"Sen deli misin nesin yahu, karıştırsana…"
Bebek gibi
Huzurevinin bahçesinde iki tonton yaşlı adam bi banka oturmuş
laflıyorlarmış:
laflıyorlarmış:
"Aaah ah... Yaş oldu 73. Elim ayağım tutmuyor, her tarafım ağrıyor. Benle aynı yaşta değil misin sen? Kendini nasıl hissediyorsun?"
"Yeni doğmuş bir bebek gibi."
"A aa! Nasıl yani?"
"Kafamda saç yok, ağzımda diş yok, galiba az önce de altıma kaçırdım."
Kılıbık
Aslanla boğa oturmuş içki içiyorlarmış. Sohbetin en güzel anında aslan saatine bakmış:
"Ooo, saat 11 olmuş, ben gideyim hanım evde bekliyordur" demiş.
Bunun üzerine boğa:
"Yuh kılıbığa bak!" demiş. "Bir de ormanlar kralıyım diye geçiniyor."
Aslan acı acı gülümseyerek:
"Beni evde dişi bir aslan bekliyor, seninki gibi bir inek değil."
"Ooo, saat 11 olmuş, ben gideyim hanım evde bekliyordur" demiş.
Bunun üzerine boğa:
"Yuh kılıbığa bak!" demiş. "Bir de ormanlar kralıyım diye geçiniyor."
Aslan acı acı gülümseyerek:
"Beni evde dişi bir aslan bekliyor, seninki gibi bir inek değil."